22 Eylül 1870 Trabzon doğumlu olan Ali Rıza Efendi, Trabzon’da Vali Yardımcılığı (ikinci yardımcısı) görevinde bulunmuş Paşakcızade Hacı Ömer Efendi’nin oğlu olmaktadır. Onun terceme-i hal özetinden bir çok yerde birçok vazife yaptığını öğrenmekteyiz.
Ancak onun memuriyeti çok kolay olmamış birçok kez işsiz kalmış tekrar bir göreve atanmıştır. 11 Haziran 1888’de stajyet olarak başladığı beygir memurluğunda bu memuriyeti kaldırılınca açıkda kalmıştır. Daha sonra geçici maaşla Sürmene kazası nüfus memurluğuna vekâleten atanmış, burada başına buyrukluk veya dikkafalılık yaptığından açıkta kalmıştır. Akabinde Trabzon vilayeti vergi memurluğuna alınmıştır.
Yine buradaki bir bilgiden iktidarının yani liyakatinin tastik edildiği anlaşılmaktadır. Bu da göstermektedir ki aslında yetenekli ve beceriklidir. Ancak Sürmene’de birilerinle ters düştüğü için asi gösterilmiştir.
Hakkındaki en son bilgiler tezkere kâtipliği (yazıcılığı), tütün vergisi kâtipliği (yazıcılığı) ile muhasebe memurluğu yaptığıdır.
Açıklamalarda dikkat çeken veya ayrıntılandırılması gereken üç husus vardır. Birincisi ali Rıza efendi’nin beygir memurluğudur. O tarihlerde ulak teşkilatının kullandığı beygirlerin dinlendirildiği, değiştirildiği belirli menzilgâhlar bulunmaktaydı ve burada görev yapan memurlar buranın işleyişine ilişkin kayırlar tutmaktaydılar. Bu görev Ali Rıza Efendi’nin stajyer olarak başladığı-yaptığı ilk görevi olmuştur. İkinci husus ise kendisinden önce bir yerde tezkere kâtibi olan kişinin göreve iadesi nedeniyle onun kadrosunu işgal ettiğinden açıkda kaldığının belirtilmiş olmasıdır. Burada hukuki bir durum sözkonusudur ve selefinin konuyu yargıya taşıyarak göreve iade kararı almış olduğunu göstermektedir. Ayrıca yargı kararının uygulanmış olması da diğer önemli bir detaydır.
Üçüncü husus ise Ali Rıza Efendi’nin babası Paşacıkzade Hacı Ömer Efendi ile ilgili olarak belirtilen Trabzon Vilayeti Refik-i Sanisi ifadesiyle ilgilidir. Buradaki refik-i sani ifadesi aslında Evrak memurluğu ve Vergi Memurluğu gibi görevler için de kullanılsa da kelimeleri tek tek incelediğimizde refik: arkadaş, yardımcı, sani: ikinci anlamları taşımaktadır. Buradan hareketle refik-i sani: ikinci yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla Trabzon Vilayeti Refik-i Sanisi ifadesini vilayetin ikinci yardımcısı olarak düşünebiliriz. Vilayetin ilk sırada gelen idarecisi vali olduğuna göre valinin ikinci yardımcısı olarak kabul edebiliriz.
Belgenin okunmasındaki katkılarından dolayı Osmanlıca Tarih Edebiyat Grubu üyelerinden Zafer Şık, Aşiyan Sahaf Etem Çoşkun, Ömer Çiçek, Mehmet Kahramanoğlu ve İbrahim Yıldırım’a çok teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Murat Dursun Tosun
Arşiv Fon Kodu: DH.SAİDd… Dosya No: 64, Gömlek No: 5, Tarihi: 29 Z 1287 (22 Mart 1871), Konusu: Ali Rıza Efendi, Paşacıkzade; 1287 Trabzon doğumlu, Trabzon Vilayeti Refik-i Sanisi Hacı Ömer Efendi’nin oğlu
Sicil-i Umumi
Ali Rıza Efendi Paşacıkzade Trabzon Vilayeti Refik-i Sanisi müteveffa (rahmetli) Hacı Ömer Efendi’nin oğludur.
Binikiyüzseksenyedi senesi Cemaziye’l-ahirinin yirmibeşinde (22 Eylül 1870) Trabzon’da tevellüt etmiştir (doğmuştur).
Rüşdiye mektebinde müretteb (sıralı) dersleri ba-tahsil şehadetnâme almış ise de muahharen (bilahare) zayi’ etmiştir. Türkçe okur-yazar ve biraz Fransızcaya aşinadır.
Üçyüzbeş senesi şehr-i Şevval’i gurresinde (11 Haziran 1888) Trabzon vilayeti nafia idaresine mülazemetle (stajyer olarak) üçyüzaltı senesi Rebiü’l-ahire gurresinde ikiyüzelli guruş maaşla Beygürlük memurluğuna alınmış ve Cemaziye’l-ahiresi gurresinde lağvıyla açıkda kalmıştır. Üçyüzyedi senesi şehr-i Şa’banü’l-muazzamının onbeşinde yüzyirmibeş guruş muvakkat geçici) maaşla Sürmene kazası nüfus kitabetine vekâleten ta’yin olunarak ikibuçuk mah (ay) sonra asilik vuruduyla açıkda kalmış ve üçyüzsekiz senesi şehr-i saferü’l-hayrının onyedisinde elli guruş maaşla Trabzon Nezareti Rüsum-ı Cedide Kitabeti refakatine ta’yin olunmuştur.
Nezaret-i muma-ileyha ile idare-i merkeziye müdiriyet-i umumiyyesinin iktidarı tasdik kılınmıştır.
Nafia dairesi Beygir memurluğuyla Sürmene kazası nüfus kitabeti vekâletinden hüsn-i haline (iyi haline) dair fi 19 Haziran Sene (1)306 tarihli şehadetnamelerinin nezaret-i mezkûrenin musaddak (onaylı) suretleri terceme-i hal varakasına merbuttur. Fi 27 Rebiü’l-evvel Sene 1313 ve fi 5 Eylül 1311 (17 Eylül 1895)
Muma-ileyhin üçyüzdokuz senesi Recebinin ondördünde Kanun-i-sani Sene (1)307 me’muriyetinin lağvına (kaldırılmasına) mebni açıkda kalub üçyüzon senesi Muharreminin ondokuzunda 1 Ağustos Sene (1)308 mahallince yüzelli guruş maaşla nezaret-i merkûme tezkere kâtibi muavinliğine ta’yin ve Saferin yirmisinde Ağustos Sene(1)308 maaşı ikiyüz guruşa iblağ edilmiş ise de selefinin iade-i me’muriyeti hasebiyle sene-i merkûme Cemaziye’l-ahiresinin yirmidokuzunda 6 Kanun-i-sani Sene (1)308 tekrar açıkda kalarak Şabanın beşinde 9 Şubat Sene (1)308 yine ikiyüz guruş maaşla zikr olunan muavinliğe ta’yin ve Zilhiccesinin onbeşinde 17 Haziran Sene (1)309 ikiyüzelli guruş maaşla terfien nezaret-i mezkûre duhan (tütün) öşrü kâtibi refakatine nakil ile rüşdi idaresinin teşkilatından dolayı üçyünoniki senesi şehr-i Ramazan-ı şerifinin onyedisinde 1 Mart Sene (1)311 kezalik açıkda kaldığından üçyüz onüç senesi Cemaziye’l-evvelinin onyedisinde 23 Teşrin-i-evvel Sene (1)311 mahallince üçyüz guruş maaşla müceddeden ihdas olunan nezaret-i mezbure muhasebe kitâbetine ta’yin kılınmış ise de asalet-i me’muriyeti tasdik kılınmaksızın sene-i merkûme Cemaziye’l-ahiresinin yirmi ikisinde 28 Teşrin-i-sani Sene (1)311 yine o mikdar maaşla nezaret-i merkûme tezkere kitabetine nakil edildiği duyun-ı umumiye me’muriyet-i seniyyesinin 7 Temmuz Sene (1)318 tarihli vukuat pusulasında gösterilmiştir.
Murat hocam dedem ile alakalı bilgileri bizim ile paylaştığınız için size çok tesekkur ederim
BeğenBeğen